12 Kasım 1933’te bir adamın, İskoçya’daki Loch Ness isimli gölde tuhaf ve gizemli bir şeyin fotoğrafını çektiği iddia edildi. Bu ünlü fotoğrafın kamuoyuna sunulmasının üzerinden 90 yıl geçti ama fotoğrafın yarattığı gürültü bugün bile devam ediyor.
Görünüşe göre Hugh Gray, Inverness yakınlarında yer alan ve artık efsanevi olan gölün etrafında yürüyüşe çıktığında İskoç Dağlık Bölgesi’nde güneşli bir Pazar günüydü. Hikayeye göre Gray, keyifli yürüyüşünü sürdürürken suda sıra dışı bir şey fark etti. Daha sonraki günlerde Scottish Daily Record’a söylediğine göre, suyun yüzeyinde “büyük boyutlarda bir nesne” yükseliyordu. Uzun bir boynu ve kalın gövdesi vardı ve daha önce gördüğü hiçbir şeye benzemiyordu. Neyse ki Gray’in taşınabilir Kodak kutu kamerası yanındaydı ve bu sayede bilinmeyen “canavar” kasvetli sulara bir kez daha dalarak kaybolmadan önce birkaç fotoğrafını çekmeyi başardı.
Tahmin edebileceğiniz gibi fotoğrafın kalitesi günümüz kamera teknolojisiyle karşılaştırıldığında çok düşük kalitedeydi. Yukarıda da gördüğünüz siyah beyaz fotoğraftaki her şey bulanık ve belirsizdi. Ancak o sıralarda bu fotoğraf, gölde yüzyıllardır defalarca “görülen” efsanevi Loch Ness Canavarı’nın (veya hayranların verdiği isim ile Nessie’nin) tartışılmaz bir kanıtı olarak görülüyordu.
- İnsanlar, Loch Ness Canavarı gibi gizemleri çözmeye neden bu kadar takıntılı?
Gray’in hikayesi ve fotoğrafı, canavara olan ilginin artmaya başladığı bir zamanda geldi. O yılın başlarında, George Spicer ve eşi de dağlık bölgede dolaşırken suda büyük bir şey görmüşlerdi ve gördükleri bu varlığı devasa, uzuvsuz bir vücuda ve uzun bir boyuna sahip olarak tanımlıyorlardı. Hikayeleri halkın ilgisini çekmişti ve muhtemelen Gray’in fotoğrafının yarattığı heyecana da katkıda bulundu.
Bu hikayeler, Nessie’yi yerel bir efsaneden, her biri yüzeyin altındaki canavara dair bir şeyler görmeyi ümit eden binlerce hevesli canavar avcısını gölün kıyılarına getiren küresel bir gizeme dönüştürdü. Ancak destekçilerinin iddialarına rağmen fotoğrafın kesin bir kanıt olduğu söylenemez.
Daha sonra 21 Nisan 1934’te Daily Mail, Robert Kenneth Wilson adında bir doktor tarafından çekildiği söylenen ve “Cerrahın Fotoğrafı” olarak adlandırılan bir diğer fotoğrafı yayınladı. Fotoğraf muhtemelen uzun boynu ve vücudunun üst kısmı suyun üzerinde görünen Loch Ness Canavarı’nın en ünlü görüntüsü haline geldi. Bu fotoğrafın popülerliğine rağmen, Dr. Wilson adının bu fotoğrafla ilişkilendirilmesini reddetti ve bu nedenle fotoğraf, Cerrahın Fotoğrafı adını kazandı.
1984 yılında British Journal of Photography’de bir makalede yer alana kadar, onlarca yıl boyunca kimse fotoğrafı detaylı bir şekilde analiz etmedi. Yazar Stewart Campbell’a göre sudaki şey en iyi ihtimalle yalnızca birkaç metre uzunluğunda olabilirdi ve muhtemelen bir su samuru veya kuşu gösteriyordu. Campbell, fotoğrafı gönderdiği sırada Wilson’ın muhtemelen bunu bildiğini savundu.
Ancak Campbell pek haklı değildi. Fotoğraftaki ikonik Nessie’nin aslında sahte bir yılan kafası eklenmiş oyuncak bir denizaltı olduğu ortaya çıktı.
Nessie’yi bulma çalışmaları günümüzde de devam ediyor ve artık daha fazla teknoloji içeriyor. Örneğin, bu yılın Ağustos ayında İskoçya’nın Drumnadrochit kentindeki Loch Ness Merkezi, son 50 yılın en büyük avına katılmak üzere dünyanın dört bir yanından canavar avcılarını bir araya getirdi. Arama, efsaneye dair herhangi bir işaret bulmak için su yüzeyini tarayan drone pilotlarını ve gözlemcileri içeriyordu. Ne yazık ki hiçbir şey bulamadılar.
İnsanlar defalarca bu esrarengiz canlıya dair kanıtlara sahip olduklarını iddia etti ve bunun ya tipik bir su hayvanının fotoğrafı ya da bir aldatmaca olduğu ortaya çıktı. Bazıları Nessie’nin aslında gölde yaşayan bir büyük yılan balığı örneği olabileceğine inanıyor, bazıları ise bunu tamamen reddediyor.