Binlerce Nvidia GPU içeren yüzen bir veri merkezi, uygulamanın gelecekte bağımsız yapay zeka devletlerinin ortaya çıkmasıyla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı konusunda soruları gündeme getirdi.
ABD’li Del Complex firması tarafından oluşturulan BlueSea Frontier Compute Cluster (BSFCC), toplamda 500 milyon dolar değerinde 10.000 Nvidia H100 GPU içeren devasa bir mavna olarak tanımlanabilir.
Del Complex, X üzerinde yaptığı bir duyuruda, yüzen veri merkezinin “sektörde lider performans, gelişmiş su soğutma ve çevre güvenliği için güneş enerjisi” sunacağını söyledi. Bu yetenekler, gemideki güvenlik ekibi tarafından sağlanan “kinetik risk azaltma” ile tamamlanacak. Firma, BSFCC’yi “bilgi işlem ve özerkliğin zirvesi” olarak tanımladı.
Bahsedilen bu özerklik, Del Complex için temel odak noktası olarak görülüyor. Projenin temel fikri, nihai olarak yapay zeka gelişimine adanmış “egemen ulus devletlerin” ortaya çıkabileceğine işaret ediyor.
Firma tarafından X üzerinde yapılan duyuruda, sıkı bir şekilde korunan mavnanın uluslararası sularda çalışabileceği ve dolayısıyla potansiyel olarak uluslararası AI düzenlemelerinden muaf olabileceği belirtildi.
Del Complex’in iddiaları, son aylarda yapay zekanın küresel düzenlemesine ilişkin tartışmaların arttığı bir dönemde geliyor. Örneğin, kısa süre önce ABD başkanı Joe Biden, üretken yapay zeka gelişimiyle ilgili kuralları belirleyen bir başkanlık emri imzaladı. Bu başkanlık emri, ABD kurumlarının yapay zeka emniyeti ve güvenliği için yeni standartlar oluşturmasını sağlayacak ve muhtemelen teknolojiyle ilgili yaklaşan herhangi bir yasama eyleminin öncüsü olarak görev alacak.
Del Complex, veri merkezinin deniz kıyısındaki “kimsenin olmadığı bir bölgede” yer alması nedeniyle BSFCC’nin kuruluşların bu düzenleyici incelemeden kaçınmasına yardımcı olacağına inanıyor gibi görünüyor.
Firma, “Hükümetin aşırı müdahalesi yalnızca inovasyonun hızını yavaşlatmakla kalmıyor, aynı zamanda insanlığın evrensel yeteneklerine de müdahale ediyor” diyor ve devam ediyor: “Yapay zeka modeli eğitimine yönelik katı düzenlemelere ilişkin küresel endişelerin artmasıyla birlikte Del Complex, uluslararası sularda bir sığınak sunuyor.”
Bu plan, uzun vadede, kullanıcıların hem düzenlemelerden hem de vergi yükümlülüklerinden kaçınmasına olanak sağlamak için uluslararası sularda dolaşan ve yüzen veri merkezlerinden oluşan bir filoya dönüşebilir. Del Complex, yaptığı açıklamada “Her BSFCC, uluslararası suların derinliklerinde, düzenleyici kurumların kısıtlamalarından bağımsız, kendi egemen ulus devleti olarak faaliyet gösteriyor” dedi ve ekledi: “Bu ağ bağlantılı devletler, yavaşlamacı söylemlerden etkilenmeme ve vergiden korunma fırsatları gibi ek faydalar sunuyor.”
Del Complex, her veri merkezinin “devlet olma” statüsünün egemenliğe ilişkin uluslararası yasalara uygun olduğundan emin görünüyor. Şirket, her birinin statüsünün Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ve Montevideo Sözleşmesi aracılığıyla tanınacağını belirtiyor. Bunun nedeni, her birinin güvenlik güçleri ve personeli sayesinde kalıcı bir nüfusa, “tanımlanmış bir bölgeye”, bir hükümete ve “diğer devletlerle ilişki kurma kapasitesine” sahip olmasından kaynaklanıyor.
Şirket, “BSFCC’lerin her biri, bölge sakinlerinin ve ziyaretçilerin hak ve sorumluluklarını özetleyen bir belge olan kendi tüzüklerine göre yönetiliyor. Her sözleşme, BSFCC operatörleri ve onların kurumsal ortakları tarafından değiştirilebilecek yaşayan bir belgedir” açıklamasını yapıyor.